Deva Partisi Karaman İl Başkanı Mustafa Burak Demirer, geçtiğimiz hafta kontak kapatan dolmuş şoförleri ve sivil toplum temsilcileri ile görüştü, sorunların boyutları ve çözümü konusunda

istişarelerde bulunarak yaşanılan sonunun kişiselleştirilmesinin Karaman'ın zararına olduğunun altını çizdi. Mağduriyetlerin tek taraflı olmadığını, hem yerel yönetimler tarafında, hem vatandaş tarafında, hem de esnaf tarafında atılması gereken adımların olduğunu, sorunların çözümüne yönelik

esnafımızla istişarenin durmadan devam ettiğini ifade etti. İl Başkanı Demirer "Kimse durduk yere böyle bir dönemde kontak kapatmak istemez, bizim düşüncemiz öncelikle tarafların empati kurarak sorunları tartışmasında fayda var. Aylardır devam eden zamların faturasını açlığa, yoksulluğa,

borçlarını ödeyemediği için kapısında haciz memurları bekleyen şoför esnafına yükleyemeyiz. En hızlı ve kimseyi mağdur etmeyecek şekilde bu sorunları hep birlikte çözmeliyiz. Deva Partisi olarak konunun takipçisiyiz” dedi.

ESNAFIN DERDİ EKMEK KAVGASI, SİYASİ RANT DEĞİL!

Uzunca bir süredir neredeyse tüm iş kollarında enflasyona bağlı bir bunalımın olduğunun altını çizen Demirer, “Son 1 yıllık süreçte hem döviz piyasasında, hem akaryakıt piyasasında, hem de işgücü piyasasında esnafımız yalnız başına dayanamayacağı türden bir kriz yaşanıyor. Vatandaşlarımız o günden bu güne kadar sabır ve sükûnetle iktidarın, kamu yöneticilerinin ve yerel yönetimlerin bu sorunlarla ilgilenmesini, bir çözüm üretmesini bekliyor. Ancak maalesef karşısında bir muhatap bulamıyorlar. Dertlerini kim anlatmaya kalksa adı hain panosuna yazılıyor, o veya bu sebeple düşman ilan ediliyor. Biz bu şehrin tüm yöneticilerine, iktidarı muhalefeti tüm siyasi partilerine, tümbelediyelerine açık çağrıda bulunuyoruz. Sayın arkadaşlar, şehir içi ulaşım bu şehirde toplumsal yaşamın kalbi, şah damarı konumunda. Bugün ekonomik kriz sebebiyle maalesef ulaşım sektörü can çekişiyor. Esnafımızın derdi helalinden ekmeğini kazanmak, siyasi bir rant elde etmek değil.

Biliyorsunuz bu insanlar hepimizin akrabası, arkadaşı, komşusu. Kimse ekmeğinin, evladının rızkının bu şekilde kötü bir dille tartışılmasını hak etmiyor. Bir haftadır konuşulanları hem yerel ve ulusal basından hem de sosyal medyadan takip ediyoruz. Açıkçası bu konuda herkese görev düşüyor, kalıcı ve tüm tarafların dengeli bir şekilde soruna odaklandığı bir ulaşım platform acilen kurulmalı.

Muhatapların tamamını o masada buluşturmalıyız” dedi.

SADECE ŞÖFÖRLER DEĞİL, TÜM ESNAFIMIZ CAN ÇEKİŞİYOR!

Hayat pahalılığının vatandaşlarımızı yorduğunu, her gelen zammın milletimizi daha da

karamsarlaştırdığını ifade eden Demirer, “Bugün bir pazara gittiğimizde, bir markete gittiğimizde, bir giyim dükkânına gittiğimizde yangının ne boyutta olduğunu görmek zor değil. İlk ses çıkaranlar dolmuş şoförleri diye diğer sıkıntısı olan sektörlere de mesaj verir gibi bu arkadaşları linç etmeye gerek yok. Evet, doğru diyorsunuz yanlış bir zamanda bu eylemi yaptılar.

Zaman planlaması daha doğru yapılmalıydı. Evet, Sonrasında oluşan krizi de yönetemediler, belki haklıyken haksız duruma düştüler ama arkadaşlar ortadaki yangını da görün lütfen. Konuyu sadece oda başkanı veya yönetimi odağında görmeyin. Konuyu lütfen kimse kişiselleştirmesin. Sıkıntı maalesef bugün bütün sektörlerde var. Bizim asıl kızdığımız, halkımızın anlatmaya çalıştığı; sorunların olması değil, sorunları çözmek konusunda bizi yönetenlerin ilgisizliği, dertlerini, sorunlarını ifade edenlere karşı gösterilen düşmanca tutumlar. Sorarım size, İktidar Partisi temsilcilerinin "gık" dediğini duydunuz mu? Bir haftadır kimse Ak Parti Milletvekillerinin, İl başkanının bu konuda sesinin çıktığını duydu mu? Kimse bu devletin, bu şehrin tek sahibi değil.

Siz bu memlekete hizmet etmek için o koltuklarda oturuyorsunuz. Kafanızı kuma gömmeyin, şehrimizin sorunlarıyla ilgilenin. Bu memleket, bu şehir hepimizin. Kimse birinci sınıf veya ikinci sınıf vatandaş değil, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti ailesine dâhiliz. Hepimiz vatandaş olmanın gerekliliklerini yerine getiriyoruz, vergimizi veriyoruz, yasalara uyuyoruz. Hepimizin hakkı da, sorumluluğu da eşit. İktidarın bu görmezlikten gelme tutumunun devam etmesi halinde maalesef bu yangın sadece ulaşım sektörüyle de sınırlı kalmayacak, birçok sektörde iş bırakma, kontak kapatma, kepenk indirme gibi olaylara şahit olacağız. Aylardır ifade ediyoruz, hükümetin bu memleketi yönetemediği apaçık ortadadır. O yüzden bugün seçim, Derhal seçim.” dedi.